Vali Dallı’dan kadınlara özel çağrı: “Kocalarınızı memleketlerine dönmeye ikna edin”
Kastamonu’da Tarım ve Orman İl Müdürlüğü tarafından Tarımı Tanıtma Günü düzenlendi. Törende 349 çiftçiye 24 milyon 719 bin TL hibe ödemesi yapılırken, Vali Meftun Dallı da kadınlara özel bir davette bulundu. Vali Kasımlı, kadınları eşlerinin memleketlerine geri getirilmesinde ve ikna edilmesinde büyük rol oynamaya davet etti.
Kastamonu’da Tarım ve Orman İl Müdürlüğü tarafından Tarımı Tanıtma Günü düzenlendi. Kuzeykent Fuar Alanı’nda düzenlenen törende en güzel buzağı, en güzel kuzu ve en kaliteli sarımsak için yarışmalar düzenlendi. En güzel buzağı yarışmasında birinci olan Eymür köyünden Aydın Mahmutoğlu’na, en güzel kuzu yarışmasında birinci olan Devrekani ilçesinden Mehmet Çatak’a, yarışmaya katılan Çoroğlu köyünden Hakkı Türkmen’e protokol üyeleri tarafından çeşitli para ödülleri verildi. En kaliteli sarımsak yarışmasında birinci olan diğer yarışmacılar ise yarışmada birinci oldu. verilmişti.
Törende Kırsal Kalkınmayı Destekleme Makine ve Ekipmanları da tanıtıldı. Bağışlanan makine ve ekipmanlar tanıtılırken, Kırsal Dezavantajlı Alanları Kalkınma Projesi kapsamında genç girişimci suram hibesi adı altında 3 çiftçiye 891 bin TL, 250 metrekarelik alan inşa eden 21 çiftçiye 2 milyon 520 bin TL hibe verildi. Sera ve Makine Ekipman Takviyesi projesinde 96 çiftçiye 5 milyon 626 bin TL. Kırsal Kalkınmada Uzman Eller Projesi’nde 23 çiftçiye 5 milyon 700 bin TL, Bireysel Sulama Destekleri Projesi’nde ise 206 çiftçiye 9 milyon 982 bin TL olmak üzere toplam 349 çiftçiye 24 milyon 719 bin TL hibe yapıldı.
“Eşlerinizi memleketlerine dönmeye ikna edin”
Kastamonu’nun bir tarım kenti olduğunu belirten Vali Meftun Kollu, “Tarım ve toprak, tarihten bu yana en önemli zenginlik kaynağı olmuştur. Tarih boyunca, nerede verimli topraklar varsa, orada büyük medeniyetler kurulmuş ve büyümüştür. Anadolu da öyledir. Anadolu, bu coğrafya.” Her ne kadar tarım bölgeleri zamanla, özellikle sanayi devriminden sonra biraz geride kalmış gibi görünse de, pandemi sürecinde gördük ki, aslında ne üretirseniz üretin, teknoloji ne kadar gelişmiş olursa olsun, her şey gıdaya bağlı. Çünkü yemeden yaşayamayız. İnsanoğlunun en stratejik doğal ürünü öncelikle besindir. Biz kendi kendimize yetiyoruz. Eğer bu seviyede olmazsak bu coğrafyada, özellikle Anadolu’da büyük sıkıntılarla karşılaşacağımız kesindir. Devlet olarak tarım konusunda bugüne kadar sağladığımız her türlü teşviki veya desteği artırarak pandemi döneminde sorun haline gelen gıdaya hem güvenli hem de sağlıklı erişimimizi sağlamamız bir kuraldır. Bizim milletimizde ve devletimizde. “Bu sorunun farkındayız, bu yüzden destek vermeye devam ediyoruz” dedi.
İster Kastamonu ister Sinop olsun bölgenin temel sorunlarından birinin nüfus olduğunu belirten Vali Dallı, “Bu bölgemiz Kastamonu ve Sinop gibi en fazla dış göç veren illerimizden biri. İstanbul, Ankara veya başka bir ilde yaşayanlara bir davette bulunmak isterim. Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla artık Kastamonu’nun tüm ilçelerinde doğalgaz mevcuttur. İstanbul’un neresinde yaşarsanız yaşayın veya farklı bir şehirde yaşıyorsanız, orada bir işiniz yoksa gelip yerleşin dedenizin, babanızın toprağına, ilçenize. Özellikle sermayesi ve ekonomik gücü olan hemşerilerimize. Gelin Kastamonu’ya yerleşin, memleketinizde üretim yapın, buradan para kazanın ve Stratejik düzeyde olan ülkemize ve milletimize bir katkı sağlayın. Kastamonu’ya bir katkı yapın. Bugüne kadar yanlış giden bu işi hep birlikte geri çevirelim. Bu konuda bir davette bulunmak istiyorum. Bu konuda kadınlarımıza büyük görev ve sorumluluk düşüyor. Kadınlarımızın hemşerilerimizi ikna etme konusunda bir desteği olursa bölgemize büyük katkı olur” dedi.
Özellikle tarımda stratejik ürünlerin bulunduğunu belirten Vali Dallı, “Devrekani’de Hayvancılık İhtisas Organize Sanayi Bölgesi kuruluyor. Faydalanmak isteyen vatandaşlarımız varsa burada potansiyel var. Bunu değerlendirebilirler. Meralarımız” dedi. Boş olan orman teşkilatımızın bu noktada büyük katkısı var. Ormanda meyveler yetişiyor, kestanelerimiz var.” “Bölgemize özel çalışmalarımız var. Bunların da değerlendirilmesi gerekiyor” dedi.
“Tarlaları ve ormanları üç aşamalı arıtmayla sulıyoruz.”
Kastamonu Belediye Başkanı Op. Dr. Rahmi Galip Vidinlioğlu ise Cumhuriyetin 100’üncü yıl dönümünün coşkuyla kutlandığını belirterek, “İnşallah Türkiye Cumhuriyeti, Cumhuriyetimizle birlikte sonsuza kadar varlığını sürdürür. Bu nedenle beni çok duygulandırdı. Bugün sevgili çocuklarımızı ve gençlerimizi aramızda görmekten mutluluk duyuyoruz. Çünkü son dönemde gençler çok kapsayıcı oldu.” Bu alanda konuşulan bir konu değil ama çok önemli bir konu, neden değinerek başladım? Çünkü erkeklerinin çoğunu kaybetmiş, gençlerini büyük oranda kaybetmiş ve elbette Cumhuriyetin ilk yıllarında Anadolu’nun çalışkan, sadık kadınları üzerinden ilerlemiştir. Büyük Atatürk ‘Köylü milletin efendisidir’ demişti ama şimdi ne yazık ki son zamanlarda çok azalmış bir köy nüfusuyla karşı karşıyayız. Devletimiz kurulduğunda yüzde 70 olan köy nüfusu bugün yüzde 30’lara, belki daha da altına düştü. Son 3-5 yıldır. Yaşadık, gördük, salgını da, sel felaketini de birlikte yaşadık, depremi iliklerimizde hissettik ve gördük ki burada elbette en değerli şey üretmek. Bunu bir kere doğru anlamamız gerekiyor. Elbette bu çok büyük bir sorun. Tarım deyince, tarımsal girdiler, sulama, gübreleme, organik ürün elde edilmesi ve bunların pazarlanması normal çağın gerektirdiği, normal işin bir parçası da ürettiğimiz klasik ürünlerin yanına yenilerini eklemektir. Yaşadığımız bu süreçte bir şeyi daha öğrendik. Doğallığın, organik üretimin ve sağlıklı beslenmenin ne kadar değerli olduğunu gördük. Başka ne gördük? Suyun çok değerli olduğunu gördük. Şimdi Allah izin verirse Tarım Bakanlığı’nda bir toplantıya katılacağız. Bu iklim değişikliği ve sellerle ilgili. Tabii artık gündemi bunlar belirliyor. Özellikle Kastamonu tarım ve hayvancılığın yoğunlaştığı bir ildi. ‘Üretime başladık’ dedikleri zaman üretim bir aydan, 45 günden önce bitmezdi. Şimdi birkaç günde bitiriyoruz. Tanrıya şükür. Teknoloji çıldırdı. Artık 3-5 günde yapacağımız işi 3-5 saate sığdırabiliyoruz. Ama aynı hızla köyden uzaklaşıyoruz. Elbette hepimiz rahat bir hayat yaşamak isteriz ama her boş arsa modülü beni derinden üzüyor. Toplum olarak bazı şeyleri başardık, bazı şeyleri başaramadık. Her zaman uyumluluğu ve hoşluğu teşvik etmek gerekir. Ayrıca işleri kolaylaştırmamız gerekiyor. Bu anlamda Tarım Müdürlüğümüzün yürüttüğü bu çalışmayı çok değerli buluyorum. Bu konuda ortak olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Tarım aslında benim özel ilgi alanımdı. Dört yıldır bunun bizim için çok değerli olduğunu, salgının başında bile ifade ettim. Bu dört yılda sayı muhtemelen 400-500 bine ulaştı ve atalık tohumlardan elde ettiğimiz fideleri siz değerli vatandaşlarımızla buluşturduk. Çünkü organik beslenmediğiniz sürece sağlık sorunları yaşarsınız. Ben doktor olduğum için bunu yaşadım ve gördüm. 15 yıl önce hastane Kastamonu nüfusuna bakarken bugün bu sayı korkutuyor, altı kat arttı. Bunun getirdiği bazı sorunlar da var. ‘Sıra bulamadık’ diyenler var ama bundan çok daha değerli olan altı kat daha sağlıklı olmamız. Bu nedenle sertifikalı ürünler ve organik üretim bu işin en önemli kısmıdır. Teknolojiyi olabildiğince kullanarak işleri kolaylaştırmak ama doğal ürünler elde etmek hepsinden daha değerli. Gri su dediğimiz yağmur suyu ve kar suyunu toplayarak sulama yapıyoruz. Atık su arıtımını da devreye aldık. Özellikle sevgili öğretmenlerimiz burada. Onlardan özel isteğim atıksu arıtma tesisini öğrencilerimize mutlaka göstermemizdir. Ulaşımda sorun olsa dahi ulaşımı sağlıyoruz. Kesinlikle görülmesi gerekiyor. Çünkü daha önce çok kirli olan atık suyu artık neredeyse içilebilir su seviyesine getiriyoruz. Tarlaları ve ormanı üç aşamalı arıtmayla sulıyoruz. “Türkiye ne su zengini ne de su fakiri bir ülkedir ancak suyun doğru kullanılması şarttır” dedi.
“Savaş ve hastalık göz önüne alındığında gıda ve tarım vazgeçilmezdir.”
Kastamonu İl Tarım ve Orman Müdürü Bekir Yücel Tanrıkulu, dünyada son 5 yılda yaşananlara bakıldığında gıda ve tarımın öneminin ortaya çıktığını belirterek, “Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci yüzyılında , Türk yüzyılda Kastamonu, sadece orman ürünlerinde değil, tarımda da iddialı olduğunu söyledi. Amacımız ot, et ve süt üretmektir. ” Kastamonu’yu marka haline getirmek olacak. Dünyada son 5 yıla baktığımızda hastalıklar ve savaş durumları tarımın ve dolayısıyla gıdanın vazgeçilmez olduğunu, kendi kendimize yetebilmemiz gerektiğini, insanımızın her türlü gıdaya ulaşması gerektiğini, terk etmememiz gerektiğini gösterdi. Bu topraklarda, ahırlarda, verimli topraklarımızda üretim yapacağız. Durmadan üretime devam edeceğiz, topraklarımızı, işletmelerimizi fabrika gibi düşüneceğiz; Her üretici, her çiftçi, her şirket birer iş insanıdır. Fabrikalarda üretim yapan sadece iş adamı değil, aynı zamanda toprakta üretim yapan da iş adamıdır. Hayvancılık işletmesi sahibi olanlar aynı zamanda iş insanlarıdır, sevgili gençler ve çocuklardır. Toprak rahmettir, toprak alnımızın teri ile helal kazançtır, toprak üretimdir, ellerimiz toprakla kirlensin, toprak geleceğimizdir, toprak vatandır ölüm varsa, o halde şehitlerimiz çoktur. Bir karış toprak uğruna, her metrekaresinde nice gazilerin kanı var, toprağımızı terk etmeyelim, terk etmeyelim. “Yapmayalım” dedi.
“Ürünümüzü korumak için mutlaka sigorta yaptırın”
Verdikleri desteklerle vatandaşlarımızı tarımda ve üretimde tutmaya çalıştıklarını belirten Tanrıkulu, “Milyon dolarlık yatırımlara gerek yok, verdiğimiz desteklerle insanımızı tarımda ve üretimde tutmaya çalışıyoruz” dedi. küçük bütçelerle üretiminiz yeter diyoruz. Ürettiğiniz ter, verdiğiniz her işin sağlığının sürekliliği, sahip olduğunuz her canlının sağlığı değerlidir.” Bu nedenle herhangi bir olumsuz durumda emeklerinizin boşa gitmemesi için lütfen onları sigortalatın. TARSİM sigortası sizler için çok avantajlı olan devletimizin desteği ile tarım ürünlerinizi ve hayvanlarınızı güvence altına alıyor inanın yaptıracağınız sigorta ile emeklerinizi koruyabilirsiniz. Bakanlık olarak tarımsal üretim planlaması ve “Ülkemizin ve halkımızın ihtiyaç duyduğu ürünleri fason üretim yöntemleriyle üretebileceğimiz, ürettiğiniz ürünleri satabileceğiniz yeni bir döneme geçiş yapacağız” Pazarlama sıkıntısı yaşamadan, “Yıllardır konuşulan ancak bir türlü hayata geçirilmeyen üretim planlamasını 2024 yılıyla birlikte hayata geçirmeye başlayacağız” dedi.
Suyun ekonomik kullanılması çağrısında bulunan Tanrıkulu, şöyle konuştu: “Ülkemiz için planlamalarda en büyük belirleyici unsurun sınırlı su meselesi olacağı kesindir. Suyumuzu mutlaka yönetimli kullanmak zorundayız, en büyük su tüketimimiz ise sudur. Tarımsal sulamada her türlü ürünü üretmenizi istiyoruz.” Ancak lütfen suyumuzu tasarruflu kullanın, bu bizim bir lüksümüz değil. Tarla içi sulama alet ve ekipmanlarımızı yüzde 50 hibe ile destekliyoruz. Aklınızın bir köşesindeki bu konuyu unutmamanızı rica ediyorum.” – KASTAMONU